Ameliyatsız Yüz Germe

Ameliyatsız Yüz Germe

İleri teknoloji lazer sistemlerinden dolgu enjeksiyonlarına kadar yüzünüzden yılların izlerini silecek pek çok tedavi var. Ameliyatsız yüz germe yöntemleri hakkında bilmeniz gereken her şey...

Ameliyatsız yüz germe işlemleri, henüz ciddi bir operasyona hazır olmayanlar için yaşlanma belirtilerini hafifletecek, cilde daha genç, daha sıkı bir görünüm verecek invazif olmayan tedavilerdir. Thermage, VShape, ClearLift, Ulthera, Scarlet, Forma gibi lazer sistemleri, mezolifting-vitamin enjeksiyonları ve dolgu enjeksiyonları yüzde daha pürüzsüz, genç bir görünüm yaratmaya, cildin elastikiyetini artırmaya yardımcı olur.

Her ne kadar hala yer çekimine karşı uygulanan yöntemlerde neşter önceliğini korusa da, artık birçok kişi cerrahi yöntemlerin yerini tutacak basit uygulamaları tercih ediyor. Cerrahi müdahale gerektirmeyen medikal uygulamalar her geçen gün daha popüler oluyor. Anti-aging dünyası etkisini kısa sürede görebileceğiniz, yüzdeki yaşlanma belirtilerini gözle görünür bir şekilde hafifleten lazer sistemlerinden derin kırışıklıkları yok eden, yüze hacim veren hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonlarına kadar pek çok etkili silaha sahip.

Cerrahi Müdahale Gerektirmeyen Ameliyatsız Uygulamalar

Dolgu Uygulamaları ile Yüz Germe 
Dolgu enjeksiyonları, kırışıklıkların, çizgilerin içini doldurmak, yaşla beraber kaybolan hacmi yüze geri kazandırmak, yüzde gölgeli ve yorgun bir görünüm yaratan çöküklükleri pürüzsüzleştirmek, dudaklara daha dolgun bir görünüm vermek için kullanılır. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddelerinin daha pek çok kullanım alanı vardır.

Gözaltındaki hacim kaybını gidermek, morlukları kamufle etmek, yüzde daha simetrik, çekici hatlar yaratmak, elmacık kemiklerini belirginleştirmek, yapısal olarak küçük ve geride duran çene hattını düzeltmek, hatta kemerli burunlara daha düz bir görünüm vermekte elimizdeki en etkili malzemelerden biri dolgu maddeleridir. Yüzün üst bölgelerine uygulanan dolgu işlemlerinin cildi toparlamak, yüzde lift etkisi yaratmak gibi bir etkisi de vardır. Dolgu maddeleri kaş kaldırmada da başarılı sonuçlar vermektedir hastanın ihtiyaçlarına yönelik olarak botoks ile ya da tek başına kullanılabilirler. Aktif maddesi doğal olarak vücutta bulunan hyalüronik asit olan dolgu maddelerinin kalıcılığı 6 aydan 2 yıla kadar değişmektedir.

Gözaltındaki hacim kaybını gidermek, morlukları kamufle etmek, yüzde daha simetrik, çekici hatlar yaratmak, elmacık kemiklerini belirginleştirmek, yapısal olarak küçük ve geride duran çene hattını düzeltmek, hatta kemerli burunlara daha düz bir görünüm vermekte elimizdeki en etkili malzemelerden biri dolgu maddeleridir. Yüzün üst bölgelerine uygulanan dolgu işlemlerinin cildi toparlamak, yüzde lift etkisi yaratmak gibi bir etkisi de vardır. Dolgu maddeleri kaş kaldırmada da başarılı sonuçlar vermektedir hastanın ihtiyaçlarına yönelik olarak botoks ile ya da tek başına kullanılabilirler. Aktif maddesi doğal olarak vücutta bulunan hyalüronik asit olan dolgu maddelerinin kalıcılığı 6 aydan 2 yıla kadar değişmektedir.

Yüz Mezoterapisi

Cildin yapıtaşı olan vitamin, mineral ve amino-asitlerden oluşan zengin bir formülün yüz, dekolte gibi yaşlanma belirtilerinin gözlendiği yerlere mikro-enjeksiyon tekniği ile verilmesidir. Bu anti-aging tedavi ciltteki kan dolaşımını düzenler, cildin sıkılığını sağlayan elastin ve kolajen üretimini artırır, lekelerin rengini açılmasını, ciltteki ton farklılıklarının düzelmesini sağlar. Cilde daha taze ve canlı bir görünüm veren mezoterapi, sadece yaşlanma belirtilerini geri döndürmekle kalmaz aynı zamanda cildi daha dirençli bir hale getirir. Gözaltı morlukları, pigmentasyon lekeleri ve elastikiyet kaybı gibi cilt problemlerinde etkili bir tedavidir.

Ameliyatsız Yüz Germede Ultherapy

Ultrason teknolojisi ile etki eden Ultherapy  sistemi, cildin üst katmanını etkilemeden, derinin astar tabakası dediğimiz taşıyıcı katmanına kadar inen odaklı ses dalgaları gönderir. Bu enerji cilt altında hasar yaratarak cildin yapılanma sürecini tetikler. Cildin derin katmanında meydana gelen bu hasar, ciltte sıkılaşma ve toparlanmaya neden olur. Cilt daha genç bir cilt gibi davranmaya başlar. Bu tedavinin en büyük özelliği tek bir seansın yeterli olmasıdır. Ancak eğer uygulama yapılan hasta ileri yaşlardaysa, arzu edilen sonuçların elde edilebilmesi için 6 ay ya da 1 sene sonra bir seans daha yapılması gerekebilir.

Bölgesel Zayıflama ( Soğuk Lipoliz)

Bölgesel Zayıflama (Soğuk Lipoliz)

Bölgesel zayıflama nedir?

En başta söylenmesi gereken temelde bir kilo azaltma yöntemi olmadığıdır. Vücudun belli bölgelerinde birikmiş olan yağların azaltılması amacıyla kullanılan yöntemlere verilen genel isimdir.

Her bireyin farklı bir vücut yapısı vardır. Genetik, içsel ve dışsal sebepler de yıllar içinde bu yapının üzerine eklendiğinde pek çoğumuzda yağlanma başlar ve bu yağlanma da vücutta homojen dağılmaz, belli başlı alanlarda daha çok depolanır. Bu biriken yağ dokuları da spor ve diyetle maalesef arzu edildiği kadar azaltılamazlar.

Bölgesel zayıflama metodları son yıllarda giderek artmaktadır. Temelde 2 ayrı grupta toplanırlar:

– İnvazif (girişimsel, cerrahi) metodlar

– Non-invazif (girişimsel, cerrahi olmayan) metodlar

Girişimsel (cerrahi) metodlar; liposuction, lazer lipoliz, mezoterapi gibi metodlardır. Girişimsel (cerrahi) olmayan metodlar ise; pressoterapi, lenf drenaj masajı, ozon sauna, infrared, kavitasyon, cryolipoliz gibi metodlardır.

Bölgeden uzaklaştırma

Bölgesel zayıflama yöntemlerinin tümü aslında o bölgedeki yağ hücrelerinin büzüştürülerek, parçalanarak veya eritilerek o bölgeden uzaklaştırılması esasına dayanır. Bu işlemlerden herhangi biri uygulandıktan sonra da diyet ve spor yapılması, parçalanmış yağ hücrelerinin o bölgelerden atılmasını kolaylaştırdıkları için hastalara mutlaka önerilmelidir. Bu tavsiyeye uyan hastalarda tedavi başarısı çok artar.

İdeal olanı, bölgesel yağlanma problemi olan hastanın diyet ve spor ile vücudunu şekillendirmesi, kalan yağlanmaların da uzman doktorunun önerisiyle doğru metod seçilerek o bölgeye uygulanmasıdır.

Soğuk lipoliz nedir?

Bahsettiğimiz girişimsel olmayan metodların içinde yer alan en yeni, FDA (Amerika Gıda ve İlaç Dairesi) onaylı metodlardan biridir.

Nasıl çalışır?

Özel başlıkları uygulama alanına yerleştirilir. Başlık, vakum yaparak deri ve deri altı dokusunu kendine doğru çekerek o bölgedeki kan dolaşımını bir miktar azaltır ve yağ dokuları hareketsiz hale getirilir. Özel bir teknoloji sayesinde o dokuları kontrollü bir şekilde belli bir zaman diliminde yaklaşık + 2 ila – 8 C arasında soğutur. Aynı zamanda diğer dokuları korumak ve onlara hasar vermemek için onları da kısmen izole ederek çalışır.

Deri altı dokusu, subkutan doku dediğimiz alanda bulunan yağ hücreleri (adipositler) soğuğa karşı çok hassastırlar, çevrelerinde bulunan damarlar, sinirler ve diğer dokular bu yağ hücrelerine oranla soğuğa karşı çok daha az duyarlıdırlar. Bu sebeple çevre doku sağlam bırakılarak sadece yağ hücrelerinin etkilenmesi sağlanır.

Yağ hücreleri nasıl yok edilir?

Asıl etkisi soğuk ile yağ hücrelerinin donmasını, kristalize olmasını sağlayarak o hücrelerin ölmesi ve yavaş yavaş vücuttan lenf ve kan yoluyla atılması esasına dayanır.

Kaç seans uygulanmalıdır?

Tek seanslık bir uygulamadır. Ancak aşırı yağ dokusuna sahip olanlarda aralarında 2 ay kadar bir süre bırakılmak üzere 3 seansa kadar uygulama yapılabilir.

Sonuçları nelerdir?

İşlem yapılan alanda işlemden yaklaşık 3 hafta kadar sonra ilk etkiler görülmeye başlar ve yaklaşık 4. ayın sonuna dek devam eder. 4. ayın sonunda artık vücut son halini almıştır. Ortalama daralma, işlem yapılan alan ve yağ dokusunun kalınlığına göre değişmekle birlikte 2 ila 15 cm. arasında olacaktır.

Uygulama süresi nedir?

Bölgelere göre farklılıklar göstermekle birlikte ortalama 30-100 dakika arasındadır.

Kimlere uygulanabilir?

Vücutta aşırı veya yaygın yağlanması olanlar ve obez kişiler uygun değildir. Bunun dışında kalan herkese, kadın erkek farkı olmadan işlem yapılabilir.

İşlemde ve sonrasında ne hissedilir?

İşlem esnasında hasta ağrı, acı hissetmez. Kullanılan özel jeller ve örtüler sayesinde sadece hafif soğukluk, serinlik hissedebilir. Bu sebeple de işlemdeyken TV izleyebilir, kitap okuyabilir, bilgisayar ile çalışabilir.

İşlem bittikten sonra o bölgede hafif kızarıklık ve uyuşukluk oluşabilir. Dakikalar veya saatler içinde geçecektir. Az sayıda hastada morluk oluşabilir, ancak o da hiçbir iz bırakmadan yaklaşık 1 hafta içinde düzelecektir.

En keyifli yanı da işlemden çıkar çıkmaz hastalar günlük hayatlarına hemen dönebilirler.

Etkiler ne kadar süre ile kalıcı?

Kişiler tekrar kilo almadığı, yaşam alışkanlıklarını sağlıklı yönde değiştirdikleri sürece formlarını korurlar.

Kavitasyon nedir?

Kavitasyon, ultrason benzeri bir ses dalgasının bir el başlığı ile cilt üzerinden uygulanması yağ dokusuna ulaşması ve yağ dokusundaki hücrelerde ani ve yüksek basınç değişiklikleri oluşturarak yağ hücrelerini parçalama prensibine dayalı cerrahi olmayan bir başka bölgesel zayıflama yöntemidir.

Hangi amaçla kullanılıyor?

Bölgesel zayıflama amacıyla kullanılmasının yanında çoğumuzun selülit olarak tariflediği derideki kozmetik problemin de azaltılmasında oldukça etkili sonuçlar verir. Aynı zamanda cilt sıkılaşmasında da etkisi olduğundan bu amaçla da kullanılmaktadır.

Başarı? Sonuçları nelerdir?

Uygulanan bölgeye ve hastanın vücut yağlanma oranına göre değişmekle birlikte yaklaşık 2-8 cm arasında daralma ve selülit görünümünde dikkate değer ölçüde düzleşme sağlanabilmektedir.

Kaç seans uygulanmalıdır?

Ortalama bölge başına 6-10 seans uygulama yapılmaktadır. Genelde haftada 2 seans ile başlanıp, haftada 1 seans ile sürdürülür.

İşlemde ne hissediliyor? Ağrı hissedilir mi?

Ağrı ve acı yoktur. Sadece hastalar kulaklarında hafif bir çınlama sesi duyarlar. Rahatsız edici bir işlem değildir.

Radyofrekans nedir?

Radyofrekans, bir başka cerrahi olmayan bölgesel zayıflama metodudur. Ancak sadece bölgesel zayıflama değil aynı zamanda kırışıklık tedavisi ve selülit tedavisinde de bu işlemden yararlanırız.

Nasıl çalışır?

Deri ve deri altındaki su içeren dokulardaki su molekülleri ve iyonları harekete geçirerek belli bir ısı derecesine kadar kontrollü bir şekilde ısıtılır.. Hedeflenen, ısının 40-43 C arasına ulaştırılmasıdır. Bu hesaplanmış ısı derecesi kişinin diğer dokularına zarar vermeden hedeflenen alanların istenen yönde etkilenmesi sağlanır.

Hedeflenen nedir?

Yağ hücrelerinin su düzeyi çevre dokulara göre yüksektir. İşte bu şekilde yağ hücreleri ısıtılarak eritilebilir. Bu uygulamanın sonunda da yine eriyen yağ hücreleri lenf ve kan yoluyla atılır.

Ayrıca kolajen doku dediğimiz deri altında bulunan cildimizin sıkı durmasını sağlayan ve ağ gibi saran dokunun da radyofrekans ile ısınarak hasarlanmasını sağlayabiliriz. Ve bu hasarı fark eden vücudumuz da bağ dokusunda bulunan fibroblast denen hücrelerin aktivasyonunu arttırarak bu dokunun yenisini üretmeye başlar. Bu yeni doku eskisinden çok daha gergin ve sıkı bir doku olacaktır. Bu sayede kırışıklıklarda ciddi bir azalma sağlanacaktır.

Isının fazla olması nasıl önleniyor?

Tedavi süresince özel infrared termometreler ile deri ısısı ölçülür, böylece istenmeyen ısılara ulaşılmasına engel olunur.

Zayıflama ve kırışıklıkta aynı işlem mi yapılıyor?

Hayır farklı başlıklar kullanılır. İki ayrı başlığı vardır. Biri bipolar başlık; ki bu yaklaşık 5-6 mm kadar inebilen ve daha az derine ulaşan başlık yüz bölgesindeki kırışıklıklarda kullanılır. İkincisi monopolar başlık; ki bu da daha derin yaklaşık 20-22 mm derinliğe ulaşabildiğinden genellikle gövdede kullanılır.

Seans süreleri, sayıları ve tedavi aralıkları nedir?

Yüz bölgesi uygulaması yaklaşık 20 dk, gövde uygulamaları da genelde 40-60 dk karar sürer.

Ortalama 10 seans uygulanır ve haftada 2 seans uygulama yapılır

Ağrı hissedilir mi?

Kontrollü ısınma sağlandığı için hasta sadece hafif ısı hisseder. Ağrı ya da acı duymaz.

Herkese uygulanabilir mi?

Hayır. Parkinson, MS, epilepsi, kanser öyküsü olan hastalar, hamilelik, emzirme, kalp pili olan hastalar ve büyük metal protezi olan hastalarda uygulanamaz.

Ten renginin hiçbir önemi yoktur, renk duyarlı bir cihaz değildir. Yazın bronz tene bile uygulanabilir.

İşlem sonrasında neler yaşanabilir?

Hastalar hafif bir kızarıklık ve hafif bir yanma hissi ile çıkarlar. Dakikalar içerisinde geriler ve günlük hayatlarına devam edebilirler

Pressoterapi nedir?

Pressoterapi, dolaşım sistemini harekete geçiren, vücutta biriken fazla sıvı, yağ ve toksinlerin atılmasını kolaylaştıran, selülit tedavisi, bölgesel zayıflama ve vücut sıkılaştırma uygulamalarının etkinliğini arttıran çok fonksiyonlu bir drenaj sistemidir.

Ne işe yarar?

– Lenf yollarına yapmış olduğu basınç ile sirkülasyonu arttırarak metabolik atıkların elimine edilmesini kolaylaştırır.

– Vücudun oksijen miktarını artırarak, dolaşım sistemini geliştirir ve ekstremitelerdeki gerginliği ortadan kaldırır.

– Lenfatik ve venöz dolaşımı hızlandırarak hücre yenilenmesini kolaylaştırır.

– Vücut sarkmalarının toparlanmasında, kilo, varis ve ödem problemlerinde, sellülit ve bölgesel incelme tedavilerinde oldukça etkilidir.

Ağrılı bir işlem midir?

Seans sürecinde herhangi bir ağrı-acı hissi oluşturmaksızın tam aksine rahatlatıcı ve keyifli bir uygulamadır.

Kimlere uygulanabilir?

Herhangi bir cinsiyet ve yaş farkı olmaksızın tüm erişkinlere uygulanabilir.

YAPILMASI GEREKENLER…

– Hangi bölgesel zayıflama metodunun hastaya uygun olduğu konusunda uzman doktor tarafından detaylı bir dermatolojik muayene yapılarak karar verilmelidir.

– Birden fazla metodun bir arada kullanıldığı durumda tedavi başarısı daha da artacaktır.

– Hastalara işlemden 1 hafta önceden başlamak üzere yağdan fakir diyet yapmaları, en az 2-2.5 lt kadar günlük su tüketmeleri ve mümkünse sporla desteklemeleri önerilir.

– Her tür bölgesel zayıflama işlemi sonrasında hasarlanmış yağ hücrelerinin atılımını kolaylaştırmak için pressoterapi veya elle masaj gibi lenf drenaj yöntemlerinden biri mutlaka uygulanmalıdır.

– Hastanın vücut kitle indeksine göre kilo fazlası varsa diyetisyen yardımı ile kilolarının azaltılması ve sonrasında bölgesel zayıflama işlemlerinin yapılması tedavi başarısını elbette arttıracaktır.

Cilt Bakımınız İçin Pratik Bilgiler

Cilt Bakımı Tavsiyeleri

Yoğun ve yorgun geçen bir gün sonrasında cildinizdeki izleri silmek, canlı ve parlak görünmesini sağlamak için adım adım hazırladığımız rehberi uygulayabilirsiniz. Bazen derinlemesine uzun uzun cilt bakımı yapmak yerine pratik, hızlı ve basit adımlar cildinizde muhteşem sonuçlar elde etmenizi sağlayabilir.

Sağlıklı, pürüzsüz ve parlak bir cilde kavuşmak sandığınız kadar zor değil. Cildinize yapacağınız bazı bakımlar istediğiniz görünüme kolayca kavuşmanıza yardımcı olacaktır. Kış aylarının soğuk ve yorgun geçen günlerinde bir de gününüz aşırı yoğunsa cildinizdeki makyajı silmeye üşenmeyin. Aynı zamanda bakım yapmaya da . Özellikle vaktiniz olmadığı durumlarda cildinize yapacağınız ufak dokunuşlar sayesinde kendinizi çabucak toparlayabilir hem de bir sonraki güne kendinizi ayarlayabilirsiniz.

cilt bakım

Cildinize güzel bir bakım yapmak hem de cildinizin kusursuz olmasını istiyorsanız mutlaka her gece yatmada önce cildinizdeki makyajı temizlemeli. Hatta makyaj yoksa bile bir miseller su ile kötü hava koşulları nedeniyle oluşan toksinlerin giderilmesini sağlamalısınız. Yapacağınız bu adım siyah nokta, sivilce ve leke gibi problemlerin oluşmasını engelleyecektir. Pamuğa az miktarda cilt temizleme suyu güzelce yüzünüzü silin.

Cildinizin derisi soğuk hava ve rüzgarın etkisiyle kuruyarak pul pul bir görünüme gelebilir. Bu durumda yapacağınız 3 dakikalık bir peeling cildinize makyaj yaparken parça parça durmasını engelleyecektir. Eğer elinizde bir peeling yok ise kese ya da eldivenle de bu işlemi yapabilirsiniz. Özellikle burun kenarlarını, alın bölgesini kolayca arındırmak için bu adımı uygulayabilirsiniz. Uzmanların yaptığı bir açıklamaya göre peeling ya da cilde kese yapmak; kırışıklıkların önüne geçerek kan dolaşımının artmasını hatta parlak ve canlı olmasına da yardımcı oluyor.

“Eski yıllarda maske mi vardı” ya da “maskeler hiç bir işe yaramıyor” gibi yapılan yorumlar kesinlikle kafanızı karıştırmasın. Geçmiş yıllarda herkesin beslenme tercihleri tamamen organik olduğu için cilt problemleri de az görülmüş hatta çoğu zaman doğal yöntemleri kullanarak cilt bakımı yapmışlardır. Kullandığınız maskenin cildinize iyi gelmediğini düşünüyorsanız mutlaka bir uzmana danışabilirsiniz.

Bunun yanı sıra hem göz altı morluklarını ortadan kaldırmak hem de siyah nokta gibi problemleri ortadan kaldırmak için cilt tipinize uygun bir maske kullanmalısınız.

Cildinizi tamamen arındırdıktan ve temizledikten hemen sonra açık olan gözeneklerin bakterilerle dolmasını istemiyorsanız mutlaka tonik uygulamalısınız. Tonik, siyah nokta ve sivilcelerin oluşmasını da engelliyor.Evinizde herhangi bir tonik yoksa hazırladığımız uygun fiyatlı tonik markaları yazımıza göz atabilirsiniz.

Son yıllarda nemlendiriciler hakkında hem uzmanlardan hem de kozmetik markalarından birbirinden farklı detaylar öğrendik. Nemlendiricilerin cilt bakımında önemi çok fazla olduğundan pürüzsüz cilde sahip olmak isteyenler mutlaka hem her gece yatmadan önce hem de soğuk havanın kötü etkisinden cildini korumak için nemlendirici uygulamalı.

Cilt Bakım
Cilt Bakım Cihazları
  • Cilt Bakım Cihazları
  • Cilt Bakım Ürünleri

Gold Plus OPT/SHR Lazer

 259.000,00  179.000,00
İster tek atış, istersen ütüleme epilasyon

OPT/SHR Lazer

 199.000,00  149.000,00
Etkili sonuç, uygun cihaz maliyeti
lazer epilasyon

Lazer Epilasyon Nedir? Lazer Epilasyon Çeşitleri Nelerdir?

Lazer Epilasyon Nedir? Lazer Epilasyon Çeşitleri Nelerdir?

Lazer epilasyon diğer epilasyon çeşitlerinden farklı olarak kalıcı ve sağlıklı olduğu için tercih sebebidir. Kadın ya da erkek fark etmeksizin istenmeyen tüylerin kalıcı olarak yok edilmesini sağlayan lazer epilasyon, klasik yöntemlere kıyasla acısızdır. Doğru cihazlarla ve uzmanlar tarafından yapıldığında son derece etkili ve zararsızdır. Uzmanlar tarafından uygulanacak bölge, cilt tipi ve rengi, kıl yapısı incelenerek ne tür bir cihaz kullanılacağı seçilir ve kişiye yaklaşık olarak tüylerden kaç seansta kurtulacağının bilgisi verilir.

Lazer epilasyon nedir?

Işınların uyarılmasıyla elde edilen ışık demeti olan lazer, tıbbi ve estetik gibi pek çok alanda kullanılır. Kozmetik ve psikososyal bir sorun olan tüylenmenin giderilmesi için kullanılan lazer epilasyon yaklaşık 25 senedir uygulanan bir yöntemdir. Vücudun tüm bölgelerinde uygulanabilen lazer epilasyonda, ilk uygulamadan önce minimum 15 gün boyunca tüylere dokunulmamış olması gerekir. Böylece hem tüylerin miktarı ve sertliği rahatça gözlenebilir hem de lazerden alınacak verimliliğin artması hedeflenir. Planlama yapıldıktan sonra uygulama yapılacak bölge temizlenir. Kıl tipi ve yoğunluğu, cilt tipi ve rengi gibi parametreler uzmanlar tarafından incelendikten sonra uygun lazer cihaz ile istenilen bölgeye seri atışlar yapılarak işlem başlar. İşlemin tamamlanması cilt ve tüy tipine, rengine, alanın genişliğine göre değişiklik gösterir. Belirli periyotlarla işlemin tekrarlanması gerekir.

Lazer epilasyon çeşitleri nelerdir?

Lazer epilasyonun kullanımda olan dört faklı türü bulunur. Dalga boyu farklı olan bu cihazların etkinliği, kişinin cilt ve kıl tipine ve rengine göre değişiklik gösterir. Cihazın dalga boyu deriye nüfuz etme kapasitesini belirler. Dalga boyu kısaldıkça kıl kökü tarafından tutulması artar. Yüksek dalga boyunda hissedilen acı fazladır ancak cihazlar arasında bulunan farklılıklar ve ayarlar ile bunlar değişkenlik gösterebilir. Genel olarak uygulanan lazer epilasyon çeşitleri başlıklar hâlinde şöyle sıralanabilir:

  • Ruby Lazer: 694 nm dalga boylu bu lazer tipi çok kısa tüyler üzerinde etkilidir. Açık renkli cilt tiplerinde daha etkili olan Ruby Lazer dudak üstü gibi bölgelerde etkilidir.
  • Alexandrite Lazer: Yakında bulunan dokulara zarar vermeden uygulanabilen 755 nm dalga boylu Alexandrite Lazer, büyük başlığa sahip olduğu için hızla geniş bölgelere etki ederek seans süresini kısaltır. Çok koyu olmayan ten ve koyu renk kıllarda etkilidir. Yüksek soğutucu sistemi ile acı hissedilmez.
  • Diode Lazer: 800 nm dalga boyuna sahip Diode Lazer ince tüylerin giderilmesinde etkilidir. Cilde çok yakın mesafeden atışlar yaptığından soğutucu jel ile birlikte kullanılır. Tüm cilt tiplerinde uygulanan lazer, batık kıl köklerine de etki gösterir. Manuel ayarlama imkanı olduğundan koyu renkli cilt tiplerine de zarar vermeden uygulanabilir.
  • Nd: Yag Lazer: Koyu ve açık tenlilerde etkili olan bu lazer tipi diğerlerine nazaran acıyı daha fazla hissettirir. 1064 nm dalga boyu ile bilinen Nd: Yag Lazer, açık renkli ve ince kıllarda etkilidir. Geniş çaplı ucu ve uzun atım süresi sayesinde etkilidir.

Lazer epilasyon seans süresi ve aralıkları nasıldır?

Lazer epilasyonun uygulanması sırasında bölgede bulunan kıllar farklı uzunluklarda olduğundan lazerin etkinliği de farklıdır. Tek uygulamada bölgedeki tüm kılları bir seansta yok etmek bu sebepten mümkün değildir. Vücut yapısı, hormonal denge ve cilt tipi farklılıkları da uygulama süreleri üzerinde etkilidir. Seans süreleri de uygulama yapılacak bölgenin genişliğine göre değişiklik gösterir. Dudak üstüne yapılan lazer epilasyon saniyeler sürerken, tüm yüz için yaklaşık 10 dakika gereklidir. Ya da iki bacak için yaklaşık 1 buçuk saat gerekliyken, koltuk altı ve bikini bölgesi 15 dakikada, erkek sırtı ise yaklaşık 40 dakikada tamamlanabilir. Uygulama aralıkları da yine aynı faktörlerden dolayı değişiklik gösterir. Ancak seans aralıkları genellikle 1 buçuk ay civarındadır.

Lazer epilasyon kaç seansta biter?

Lazer epilasyonun etkinliği kişinin fiziki ve hormonal yapısına, cilt ve kıl rengine, uygulama yapılacak bölgede bulunan kılların sertliğine göre değişkendir. Koltuk altı, bacağın alt kısmı, bikini bölgesi gibi alanlar 4 ile 8 seans, yüz, kol ve sırt gibi bölgeler 6 ile 12 seans sürebilir.

Lazer epilasyon öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler

Lazer epilasyon uygulamasından önce dikkat edilmesi gerekenler şöyledir:

  • Güneş veya solaryum ile bronzlaşma lazerin etkinliğini azaltır.
  • Lazer epilasyona gelmeden önce krem ve yağ gibi ürünlerin kullanılmamış olması gerekir.
  • Lazer epilasyon uygulanmadan bir ay öncesine kadar başka bir epilasyon türü uygulanmamalı ve tüyler uzatılmalıdır.
  • Lazer epilasyona gelmeden bir gün önce jiletle kıllar kesilerek uygulamaya hazır hâle getirilmelidir.

Lazer epilasyondan sonra dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

  • Uygulama yapılan bölge kızarık olduğu sürece güneşe maruz kalmamalıdır.
  • Uygulama yapılan alanda çıkan tüylere müdahale edilmemelidir.
  • Uygulama yapılan bölgenin terlememesi sağlanmalıdır.
  • Sıcak su, lif ile yıkama ve saç kurutma makinesi gibi ısı üreten cihazlar kullanılmamalıdır.

Tüm bunlar haricinde lazer epilasyon uygulaması yapan uzmanın tavsiyelerine uymak, verilen krem benzeri tedavi yöntemlerini dikkatle ve zamanında uygulamak önem taşır.

Lazer epilasyonda ten rengi

Lazer epilasyon için kullanılan ışın tipi, koyu renkli kıl gövdelerine ve köklerine daha rahat tutunduğundan beyaz tenli kişilerde bulunan koyu renkli kıllarda daha etkilidir. Lazer ışını koyu renk tüyler tarafından kolayca tutulur ve etkisi artar. Bu da daha kısa sürede sonuç alınmasını sağlar. Koyu renk tene sahip kişilerde yapılan lazer uygulamalarında lazer ışını cilde de tutunabilir. Işığın tutulması üst deri tabakası olarak bilinen epidermisin korunması için epilasyon öncesi uzmanlar tarafından cilt soğutulur. Eğer bu işlem yapılmaz ise ciltte yüzeysel yanıklar oluşabilir. Ancak gelişen teknoloji ile yeni nesil lazer cihazlar sayesinde bronz, esmer ve hatta zencilerde bile doz ayarlamaları yapılarak güvenle uygulanabilir.

Lazer epilasyonun yan etkileri var mı?

Lazer epilasyonda kullanılan lazer cilt altına ve ter bezlerine zarar vermeden sadece kıl tüylerini hedef aldığı için kullanımı son derece güvenlidir. Ancak uygulama esnasında bir miktar acı hissedilebilir. Diğer epilasyon uygulamalarının yanında acısız sayılabilecek lazer epilasyon uygulamaları sonrasında hafif bir kızarıklık ve ödem oluşabilir. Uzmanınız tarafından uygulanan steroid içerikli kremler bu şikayetleri hızla giderir. Bunun yanında ince krut, veziküllerde hiper ve hipopigmentasyon gibi yan etkiler görülse de bunların tamamı geçici komplikasyonlardır.

Lazer epilasyon zarar verir mi?

Lazer epilasyon yalnızca kıl köküne etki eder. Kıl kökünde bulunan melanin pigmentine lazer ışığı tutularak kökün yakılması hedeflenir. Lazeri diğer yöntemlerden ayıran en önemli özellik, kıl ve kökünün etrafında bulunan dokuya zarar vermemesidir. Bu yüzden işlem sonrasında herhangi bir kısıtlama gerektirmez. Uzmanlar tarafından, uygun cihazlarla uygun atımlar yapıldığından leke ve iz bırakmaz. Özellikle genital bölgeye uygulanan lazerin tehlikeli olduğu söylense de uygulama derinin altına ilerlemediği için bölgeye herhangi bir zarar vermez. Cilt kanseri ile bilinen bir bağlantısı yoktur. Uygulanan diğer bölgelerde de lazer epilasyonun ispatlanmış bir zararı bulunmamaktadır.

Lazer epilasyon sonuçları kalıcı mı?

Hızlı ve etkili sonuç veren lazer epilasyonun seansları tamamlandığında istenmeyen tüy ve kıllardan tamamen kurtulmuş olursunuz. Kıl köklerini yakarak yok eden lazer epilasyon sayesinde kılların tekrar uzaması mümkün değildir. Ancak doğru cihazlarla uzman kişiler tarafından yapılması etkinliği, süresi ve sağlığınız açısından önemlidir. Siz de bir uzmana başvurarak istenmeyen tüylerinizden tamamen kurtulabilirsiniz.